4 Tem 2012

YakLaşıyor Ufukta Kerahet Vakti



                Zaman? Ana ait anıLarın miş’Li geçmiş zamanda topLandığı yerdir. Sen yaşadığını zannettiğin an o çoktan gitmiştir ait oLduğu yere. Birikmeye başLamıştır senden habersiz, haberin oLduğu haLde. Hayattaki gerçek hükümdardır asLında. Geriye ne kaLdıysa akLında; para, aşk, mutLuLuk, üzüntü hepsi geçicidir bir tek değişmeyen zamandır asLında.
                Hakikaten en çabuk evrim geçirende odur. BirikmişLiğiyLe seni yaşanıLası hayata bağLayan gizLi bir bağLaçtır beLkide. Bir merhabayLa başLayan bir çok geçmiş zaman anısını şimdiki zamanda senin için bu kadar canLı kıLan.
                Ne anLatmaya keLimeLerim yeter şu an yaşanmışLıkLarı ne de hayaL gücüm tasvir edebiLir yaşanacakLarı. Şimdi bitmeyecek bir gece var önümde. SeninLe yepyeni hayLazLıkLar yapabiLeceğimiz yarınLarı düşüneceğim. Kimi zaman benim yüzümden burnunu boka sokacağım. . .
                YıLLıkta yazmışım, az önce okudum:

                “Biz kraLa diz çöktüremeyiz,
                Önümüzde ayna oLmadıkça “ diye. Haydi bitir bu geceyi geL kardeşim. Daha yaşanıLacak onca sene payLaşıLcak onca anı var. . .

6 Oca 2012

İntiharın GeneL Provası

        Hiç düşündünüz mü neden veya ne için yaşadığnızı? Sizi siz yapanın ne oLduğunu ve yaşama şansını eLinizde tuttuğunuz haLde neden bunu kesip atmadığınızı? Ben düşündüm şimdi ya da dur tamam yaLan söyLemenin aLemi yok düşündürüLdüm. Sahip oLduğum ne var ne yok baktım. Bu bir provadır şimdiLik ya da bir deneme. Gün geLir de gerçek oLursa şimdikinden daha mutLu oLurum beLki. . . 
        Bunca yıL okudum. Bana hiç bir yararı oLmayacak ve hiç bir zaman kuLLanmayacağım bir sürü gereksiz biLgi yüce eğitim sistemimizin isteği üzereni bana öğretiLdi. Neticede topLumsaL bir sürü içerisinde sosyaL bir hayatta yaşıyordum ve buna ihtiyacım varmış gibi gösteriLdi. Liseden hemen sonra üniversiteye gitmem şart koşuLdu çünkü üniversite bana sosyaL topLumda statü kazandıracak ve ben adımı önündeki sıfatla beraber insanLara söyLeyecektim.BöyLece benim de aranızda bir yerim oLacaktı. Bu süreç içerisinde ama hiç kimse bana isteğin ne diye sormayı akıL edemedi. OKU! Yoksa hiç oLursun dediLer. "Üniversiteyi bitirmek de artık yetmiyor zaten herkes üniversite mezunu mutLaka başka şeyLer de yapman gerekiyo" Lafı ben henüz mezun oLamamışken mahaLLe arasında çekirdek çitLetirken yapıLan dedikodu gibi kuLağıma çaLınmaya başLandı. Okuyordum ama mutLu değiLdim. Hatta her geçen günde bende dahil oLan yaşam enerjim ve sevincim de gidiyordu. Üniversite dipLomasını mecburi tutan düzene karşı, gittiğim özeL üniversiteyLe kafa tutyordum. Bir yandan da hayatınızın en güzeL dönemi bu dönem bu yaşLarın kıymetini biLin, eğLenin, doLaşın diyenLer vardı. Kim oLdukLarını hatırLamıyorum biLe şimdi. 
        Her şeyin bedeLi vardı ya hani hayatta ben o bedeLi ödemek için haftada üç dört gün pazara çıkmaya başLadım. Hayatımın anLatıLacak en güzeL zamanLarımı pazarda geçirmeye başLadım. Sabah henüz gün doğmadan çıktığım yoLa hep gün battığında vardım. Kazandığım para hiç bir şey için yeterLi değiLken, sırf siz üzüLmeyin diye hep mutLuyMUŞ gibi yapmaya çaLıştım. Ben mutLuyMuş gibi yaparken; pazarda tezgah açıp bir şeyLer satmaya çaLışırken küçük görüp aşağıLamaya çaLışanLarınız da oLdu. Ama oLsun ben hiç biriniz gibi bana veriLeni değiL kendi kazandığımı yemek için sizin hiç bir zaman beceremeyeceğiniz şekiLde it gibi çaLışıyordum. Bir de hep hayaL kuruyordum iLerde anLatacaktım ben zamanında pazarcıLık yapıyordum, böyLe böyLe para kazanmaya çaLışıyordum diye. . .   
        Tam bu sırada ta taa hayatımın aşkı oLduğunu idda eden biri çıktı karşıma.Yanında huzur buLduğum, sadce onun yanında yaşadığımı anLadığım biri. Bunca hengamenin arasında ne kadar değerLi ve ne kadar özeLdi benim için. Umut züürdün ekmeği derLer ya hani ben de onunLa umut ettim. Şimdi yaşayamadığım hayatı iLeride onunLa yaşayacak, bu günLerin acısını çıkarmak için boL boL güLüp eğLencektim. GeLecek için bir seyahat biLetim gibiydi benim ama Laf arasında ağazından kaçırdı, onun da benim hayatımda oLmasının bir nedeni varmış. Bunca zaman o da MİŞ gibi yapmış mutLuLuk hakkında içinde benim geçtiğim cümLeLerde.
        Şimdi yaLnızLık ve yorgunLuk omzumun üstünde taşıyamadığım bir yük gibi. Oysa koca koca çuvaLLarı kaLdırır, sırtımda taşır pazara giderdim ben. Bu öyLe değiL ama. Bir tüneLdeyken ve iLerde hiç bir ışık huzmesi, ufacık bir umut yoksa seni yürümek için teşvik eden ne aLemi kaLır attığın adımın. Keşke akLi meLekeLerimi yitirmiş sizin aranızda sizLer gibi oLabiLseydim. Bu konuda hiç birinize sitem etmiyorum, ben sizin gibi oLamadım ama iLerde bir gün nasıL oLsa siz benim gibi oLacaksınız. . . 
        Hayatı yaşanıLır kıLan sizin için ne varsa daima yanınızda yakınınızda oLması diLeğiyLe. . . 
        Yarın haberLerinize konu oLur üniversiteLi genç diye başLayan bir cümLede son bir kez daha karşıLaşırız. Her gün yaLan içinde yaşadığınız yeter, cenazemde hoca sorduğunda "iyi bir müsLüman oLduğuna şahitLik eder misiniz" diye arkamdan yaLan söyLemeden uğurLayın beni. . .

22 Kas 2011

FaiLi MeçhuL Bir Cinayetin MaktuLü

Geçecek demiştin. . . İLkyardım yaLanLarından biriymiş panik anında söyLenen sanırım. Geçmiyor! YaraLarım taze. HaLa daha kan revan içinde anıLarım. Tapındığım her güne Lanet etmekLe hatim indiriyorum bedduaLarımı. . . UnutuLmak kadar sol göğsüme adına yakışır üç santim çapında derin bi yara kazınmamıştı çoktandır. . .
Derviş gibi tavaf ettiğim, biLdiğimiz yerLerde, birsamLarımın etkisinden oLsa gerek nereye baksam sen çıkıyor karşıma. . . Damıtılmış sevişmeLer sipariş veriLdi aLkoL sonrası partiLerde. Bir bedeni unutturacak başka bedenLerLe tanışık oLdu kimi zaman sensizLiğimin geceLeri. . . Babamın söyLedikLerini iLk kez sorguLar oLdum, “kız kızı unutturur” demişti oysa ki bana?  
İltifattır bir mukabiL, çiçekli eLbisenin bu denLi yakıştığı bir başka beden tanımamıştım. . . Her giyen seni takLit ediyor sanki. Yapmacık geLiyor güLüşLer o eLbisen içinde. Her biri doğaLLıktan uzak yapay geLiyor gözüme! Görmesin diye bir süre gözLerim, F tipi yaşadım odamda aLkoLik seansLarımı bu yüzdendir yüksek promiLi mahLas edindim kendime. . .
Adını, cümLeLerimde tüketme kaygısından tasarrufLu kuLLanıyorum. Sana sıfatLar edindim “SEN” diye. Hep öyLe bahseder oLdum. Zor durumda kaLdığımda “O” diyorum kimi zaman. Ne zaman tenine bir göLge deyse ürperiyor içim. Küfrediyorum ya hani böyLe zamanLarda sana kusuruma bakma aciz ruhum kabuLLenemiyor bir türLü?
BiLirsin itibarım yoktur dine, kıbLemin sen oLduğu, Y O K S U N-Luğunun coğrafyasında nefes aLıp vermek biLe içimden geLmiyorken; süsLü sindiriLmiş kendine iyi bakLara öLdürüyorum şehvetLi cinayetLerimden her gece. . . KatLettiğim her cümLemi Boğaz’a karşı defnediyorum!

13 Nis 2011

Sadece Aşk. . .

          Bir tek, sevgiLi değiştirir tüm dünyanızı. SeviLdiğiniz ve sevdiğiniz zaman bütün acıLar daha az yakar canınızı, daha az incite biLir hayat sizi.
          BiLirsiniz ki bunLarı atLatacağınız gerçek bir sevgiLinin omuzu, nefesi vardır arkanızda. ÖyLe büyük bir güçtür ki o. Siz payLaşmasanız da sevgiLi biLir içinizi dışınızı. Bazen tek keLime biLe etmezsiniz, sözLeri çoktan aşmışsınızdır siz ikiniz. Hani aynı anda aynı cümLeye başLamak gibi. . .Çok az insan sahiptir böyle bir sihre. Bir bakışından anlarsınız, çevrenizdekiLer başka şeylerden bahsetse biLe, yaLnızca siz aynı şeyi anLayıp güLersiniz birbirinize bakarak. Bu aradaki sihirdir, iki insanın birbirine dönüşmesidir. Bu yaLnızca sevgiLi iLe oLur. Yani bu keLime öyle basit bir keLime değiLdir. OLdukça güçlüdür, oLdukça etkiLidir ve
içinde duyguyu ve sevgiyi barındırır.
          SevgiLi oLmak da zor zanaattir vesseLam. Yürek ister, vicdan ister, adalet ister, sevmeyi biLmek ister, aşk ister, katLanmak ister, acı çekmek ister, onu mutLu etmek ister, emek ister, asaLet ister. Yani isterde ister. Ama iLk evveLa adam gibi adamLık ister. Sözüm, en ufak probLemden kaçanLara, sıkıLınca sıkıLdım diyip,kaçmayı marifet biLenLere ya da sevgiyi, sevgiLiLiği pazardan 1 kiLo domates almaya benzetenLere asLa değiL. . .
          KoLay iş değiL beLki bunLarı hissetmek ya da hissettirmek. SevgiLi oLmak birbirine sahip oLmak değiLdir, sahip çıkmaktır, yan yana yürümektir aynı yoLda.
          SevgiLi oLmak iLLa dip dibe ya da vıcık vıcık oLmak değiLdir ki. Her anını, her etkinLiğini onunLa payLaşmak zorunda da değiLsindir. SevgiLi oLmak sevdiğinin
manen yanında oLmaktır, ruhunda oLmaktır, nefesinde oLmaktır, canında oLmaktır. Bazen mesafeLer girer araya, bazen problemLer, bazen de psikoLojik dengesizLikLer ya da depresyonLar. Her şey oLabiLir kısacası araya giren. AsıL o zaman sevgiLi yanında oLmaLıdır, yoksa dünyanın yükü nasıL kaLkar üzerinizden. SevgiLinin bir tek güLüşü, bir tek sözcüğü bütün fırtınaLarı dindirir nasıl oLsa.  
          SevgiLi, iLLa güzeL anLarın ve anıLarın depoLandığı yer değiLdir. Hayatta acıLar da vardır, keder de. Hepsi bir bütündür yaşamda. GözyaşıyLa kahkaha iç içedir meseLa. Hiç ağLarken güLdüğünüz oLmadı mı aynı anda, benim çok oldu. . .
          Severken nefret etmediniz mi aynı insandan, ben ettim. Hayat bir bütündür ve
bu bütünLüğüyLe güzeLdir. Aynı
sevgiLi gibi...
          Bu yazı da sana sevgiLi. . .
          Tıpkı bundan önce ki gibi. . .  

9 Nis 2011

Tesadüf Müydü Senin Adın Yoksa Ben Başkasına Mı Benzettim. . .

          Baharın henüz cesaretini topLayamamış, ürkek gün ışığı; bir hapishane koğuşundan farksız odamın ufak penceresinden uyku mahmuru gözLerimLe merhabaLaştı. . . Günün kuLağıma doğan iLk merhabasıyLa çıkıverdim yatağımdan.
          Lise yıLLarımdan kaLma aLışkanLığımLa buz gibi suyun ensemden akışının nefesimi kesişine bir kez daha aLışamadığımı fark ettim. . . 
          Sıradan bir günün monoton başLangıcı. . . 
          Güneş karşıLıyor beni, sokak kapısının menteşeLeri üzerinde bir kaç saniyelik vaLs gösterisinin bitimine işaret metaL sesine karışan iLk adımımda. . . 
          DudakLarımdan havaya karışıyor her adımımda sigaranın meteorolojik bulut rengi beyaz dumanı. . . 
          Bu üLkede zaten "devLet" çatısı aLtında adı anıLan hiçbir şey zaman kavramından haberdar değiLmişcesine hareket ediyor. Bu kervanın modern taşıtı otobüs, durakta dakikaLardır geLmesi için kendisini bekLediğimden bi haber. 
          KörükLü otobüsLerin, çocukLuk döneminde uyumam için beni emanet aLan beşikLeri anımsatan kendine has kıvrak hareketlerinden nasibimi sonuna kadar aLabiLmek adına kendime en uygun yeri seçiyorum. Kulağımda motor gürüLtüsü bir türLü bastıramadığı için fon müziği gibi kalan şarkıLar eşLik ediyor kitabın sayfaLarı üzerindeki keLimeLere. . . 
          OkuLdu sınavdı derken minareyi çaLan oLuyoruz kıLıfımız dünden hazır, plastik bardaktan taşan şerefeyLe kana karışmaya eLverişLi aLkoLe. . . 
          Sen geLiyorsun bir anda herkesLe adet yerini buLsun tanışma fasLı. . . Seni bir yerLerden tanıyor gibiyim. Hani biraz zorLasam çıkaracağım adını, tesadüf müydü senin adın yoksa ben başkasına mı benzettim. . . 
          "Sen de ister misin?" diyorum eLimde pLastik bardağa hapsolmuş votkayı kast ederek, "evet" diyorsun. Zamanı diLediğince yönetiLmek adına vücudunun çıkmaz sokakLarında yoLunu kaybediyor iki bardak votka. . . 
          Göz bebekLerim gözLerine tesLim oLuyor şakayLa karışık bir kaç keLimeLik diyalogların arasında.
          Zaman bağımsızLığını iLan ediyor biz henüz farkına varmadan, berberLiğimizin bir kaç saatLik payLaşımında.
          İçime işLiyor huzur doLu dokunuşLarın. unuttukLarımı hatırLatıyorsun bana bir bir. . . 
          Adına bir akrabaLık iLişkisi yaratıyorum hemen "aşk"La. . .
          En çok canımın yandığı yeri mühürLedim. Kimse giremiyordu ayLardır, bir müze havası esiyordu kaLbimde. ZiyaretLer geçici, bir bakıp çıkıyorLardı. . . 
          Oysa dudakLarından döküLen merhaba kuLakLarıma vardığında özgürLük çığLıkLarıyla doLdu ruhum. Hoş geLdin demeyi çok isterdim sana. Yaşanacak yarınLara beraber kefiL oLmayı meseLa. . .
           Beraberliğimiz kısa zaman dilimLerine pay ediLmiş. Zaman en büyük düşmanımız şimdi. İçime öyLe bir işLemişsin ki sevgiLi sarıLıyoruz ya uzakLaştığında göLgem acıyor. . . 
          Düne dair ne varsa unut şimdi!
          YüzyıLın aşkı başLıyor. . . 
          BaşroLLer tartışıLmaz; sen ve ben. . .

27 Ara 2010

Dün Gece Seni Rüyamda Gördüm. . .

      SıradanLıktan sıyrıLmış, farkLı ve heyecan yükLü bir cuma gecesi. BekLeyişin bitmek biLmez dakikaLarına bağLanmamak adına koLumdaki saate bakmadan, Başkent Ekspresi yanında bir iLeri bir geri yürüyorum. . .
      YemekLi Vagon’da heyecanımı bastırmakta yardımcı oLan ikinci dubLe rakım bitmek üzere. Gecenin karanLığında ara sıra uzakLardan beLiren tek tük evLerin ışıkLarına takıLıyor gözLerim. . . 
      Başka bir şehir, biLmediğin yoLLar, tanımadık yüzLer. . . Sadece hafta sonLarı gidebiLdiğim Ankara’da sevgiLimin rehberLiğinde gezmeye aLışkınım artık. Turist gibiyim kendi ülkemin başka bir şehrinde. . .
       Hafta sonLarı geLip huzuru ve sevgiyi payLaştığım Ankara’da, sokağın sonunda kırLaşmış saçına rağmen hayat neşesini hiç kaybetmeyen marangoz Ahmet Amca’nın yanında aLıyorum soLuğu. AtöLyenin köşesinde taLaş tozLarıyLa kapLı birkaç parçayı aLıp saLona kitapLık yapıyorum. Evimiz git gide şekiLLeniyor. Sen sarıLıp bana “eLine sağLık aşkım” diyorsun ve bir öpücük oLuyor bu sözLerin hafif nemLi yanağımda. . .
      Ufak ama sevimLi evimizde her şey benzersiz. Salonun her duvarı farkLı bir renk. Kimi zaman LiLa duvardan odanın hakimiyetini eLine geçiriyor mutLuLuk, kimi zaman mavi ayrıLığın hüznünü hatırlatıyor içLi içLi. . .
      Henüz tamamLanmamış puzzLe duvarımız beraberLiğimizi simgeLiyor her ayrı parçasında. YaşadıkLarımızın bizi birbirine bağLadığını anımsatıyor her baktığımda. Parça parça birLeşen mutLuLukLar ve geri de bıraktığımız eşsiz güzeLLikteki zamanLar. . .
      Sen mutfakta akşam yemeği için bir şeyLer hazırLarken, ben de saLonda ara sıra yaptığımız gibi sağa soLa mumLar yakmakLa meşguLüm. DuvarLarda titrek mum ışıkLarının dansıyLa aydınLanıyor gece. Yasmin Levy’nin Me Voy’u  diLini anLamadığımız bir aşkı fısıLdıyor usuLca. . .
      Yan yana uzanıyoruz koLtuğa. SeninLe oLduğum için ne kadar şansLı oLduğumu anLatmaya çaLışıyorum keLimeLer eL verdiğince, sen arada tenime konan bir öpücük oLuyorsun; adın AŞK. . .
      Muhteşem bir gecenin sabahına bir kez daha beraber uyanmak adına bedenLerimizi sarmaş doLaş birbirine emanet edip, dudakLarımızda seni seviyorum oLuyor tatLı rüyaLar öpücüğü. . .

9 Ara 2010

"AğLamak GüzeLdir". . .

      Kendinden emin bir avukat edasıyLa, kasıLa kasıLa şehri terk etmeye başLamıştı güneş. Bir kızıLLık süzüLü verdi önce gökyüzünden, mavinin türLü renkLerini barındıran tuzLu suyun üzerinde. Git gide beLirginLeşen kızıLLığı iLe denizi terk ederken, en uzak tepenin ardında gözden kayboLmadan önce vedaLaştı görüşmek ümidiyLe. . . 
     Çok değiL bir kaç saat sonra nöbeti devraLmak adına bir türLü kavuşamayan iki sevgiLi gibi yine yerinde buLamayacağını biLdiği haLde güneşin yerinde ay beLiriverecekti. . . 
      Şimdi hayaLLere daLma vaktiydi. Gecenin böyLe bir hüznü vardır. Kimi mutLuLukLarın en hain düşmanı oLuverir gece. Bazen mutLuLuğu aratır o cıLız ışığıyLa ya da . . . 
     Yaşı kemaLe ermiş oLanLar için vakt-i kerahet  geLmişti. Ardı ardına doLduruLan kadehLer. . . Her yudumunda biraz daha sahip oLunan duyguyu perçinLeyen o gizLi istiLa. . . Hüzne meyiLLi aşkLara katıLan taze meLankoLi. . .
     Nedendir biLinmez ama aşkın her türLüsü O'nun şarkıLarıyLa tanımLanır. Kimi zaman yazın kumsaLda gitar eLinde gençLikte, kimi zaman iyot kokusu çarpan burunLarda iki dubLe rakı eşLiğinde meze gibi tüketiLir diLLerde.
      Bilmediğim bir radyo frekansından şimdi tenimi okşarcasına yavaş yavaş sarıveriyor odayı yine aşina oLduğum sözLer. O tanıdık meLodiLer.
      Adeta her aşk için bir durak niteLiği taşıyan şarkıLarıyLa Sezen'e bana bu anı böyLesine yaşanıLır kıLdığı için teşekkürLer. . .
      YoLu Sezen'in herhangi bir şarkısından geçmeyen sevdanın muhakkak bir bozukLuk vardır akorunda. . .